ILICAK
  AKŞEHİR
 

                     

AKŞEHİR
Yüzölçümü : 853 km²
Nüfusu : 97.339
İlçe Merkezi : 54.903
Köyler : 42.436
Rakım : 995 m.
 
İlçenin yerleşim birimi olarak kuruluş tarihi kesin olarak belli değildir. Anadolu tarihine yakın bir tarihi vardır. Bölgede Hitit (M.Ö. 1800-1200) Frigya, Lidya, Roma ve Bizanslılar yerleşmiş 1447 yılına ise Osmanlı'ların eline geçmiştir. Kesin belli olmamakla 1868 yılında ilçe 1854 yılında belediye olarak teşkilatlanmıştır.
Akşehir'in Milli Kurtuluş Savaşında önemli yeri vardır. 18 Kasım 1921 de Garp Cephesi Karargahı Akşehir'e nakledilmiş 9.5 aylık hazırlık çalışması ilçemizde yapılmıştır. Hazırlık çalışmalarının yapıldığı ve Atatürk'ün bizzat çalıştığı bina halen Atatürk Müzesi olarak kullanılmaktadır.
26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos günü Zafer'le sonuçlanmıştır. Bugün müzemiz 1905-1906 yıllarında yapılan belediye binası 22 Kasım 1921-24 Ağustos 1922 tarihleri arasında Batı Cephesi karargahı olarak kullanılmış, 1975 yılında yapılan onarımlı alt katı da sergilenmeye açılmıştır. Böylece etnoğratik eserler (Atatürk'ün kullandığı eşyalar), 1. Katta; sergilenirken, üst katta ise Batı Cephesi karargahı (Atatürk, İsmet Paşa, Asım gündüz ve yaverlerinin çalışma odaları olarak düzenlenmiştir.)
Akşehir, Nasreddin Hoca ile adını Dünya'ya duyurmuştur. 1208-1284 yıllarında Akşehir'de yaşayan ünlü düşünür ve mizah ustası Nasreddin Hoca anısına yaşatmak için uluslararası ve ulusal düzeyde kutlamalar ve festivaller düzenlenmektedir.
İlçe, batısında bulunan Sultan Dağları eteklerinde düz bir ova üzerinde kurulmuştur. Kuzeyinde Tuzlukçu, doğusunda Ilgın İlçeleri, güneyinde Isparta ile çevrilidir. İlçenin kuzeyinde Akşehir Gölü vardır. Genel olarak karasal iklim hüküm sürmekle beraber, Batı Anadolu ikliminin izleri de vardır.
Kurtuluş Savaşı hazırlık çalışmalarının yapıldığı ve Atatürk'ün bizzat çalıştığı bina halen Akşehir'de müze halindedir. İlçemizde Nasreddin Hoca Türbesi, Taş Medrese, Selçuklu dönemi eserleri mevcuttur.
NASREDDİN HOCA
Günümüzdeki mevcut bilgi ve belgelere göre; Nasreddin Hoca, 1208 yılında dünyaya gelmiştir. 13. yy'da Akşehir ve Konya Medreseleri'nin ününü duyan Nasreddin Hoca, köyünden ayrılarak ilim öğrenmek için Akşehir ve Konya'ya gelir. Daha sonra Akşehir'e yerleşerek burada imamlık, kadılık ve müderrislik görevlerinde bulunur. Bu görevlerinden dolayı kendisine Nasuriddin Hâce adı verilmiş, sonradan bu ad Nasreddin Hoca biçimini almıştır. Onun yaşamıyla ilgili bilgiler, halkın kendisine olan aşırı sevgisi yüzünden söylentilere karışmış, yer yer olağanüstü nitelikler kazanmıştır. Bu söylentiler arasında, onun Selçuklu Sultanlarıyla tanıştığı, Mevlana ile yakınlık kurduğu, kendisinden en az yetmiş yıl sonra yaşayan Timur'la konuştuğu, birkaç yerde birden göründüğü bile vardır.
Nasreddin Hoca'nın gülmeceleri, Anadolu İnsanı'nın, belli olaylar karşısındaki tutumunu yansıtan ince zekâ ürünlerini oluşturur. Nasreddin Hoca, halkın duygularını kendine has üslubu ile yansıtmayı bilmiş ve/veya halk onun ağzından bunları dile getirmiştir.
Gerek yaşadığı döneme, gerekse çağlar sonrasına mizaha bakışıyla damga vuran Nasreddin Hoca; Akşehir ile bütünleşmiştir. Balkanlar'dan Orta Asya'ya kadar pek çok ülkede anlatılan Nasreddin Hoca Öyküleri; hem mizah yoluyla toplumsal konulara eleştiri getirip, çözümler önermesiyle, hem de hoşgörü, kardeşlik, barış, iyimserlik mesajları taşımasıyla tüm insanlığa seslenir.
Nasreddin Hoca; sadece ülkemizde değil bütün dünyada tanınan ve bilinen, evrensel bir gülmece ustasıdır. Unesco 1996 yılını "Dünya Nasreddin Hoca Yılı" olarak ilân etmiş ve 1996 yılı içerisinde dünyada ve ülkemizde yapılan çeşitli etkinliklerle Hoca hem anılmış hem de tanıtımı yapılmıştır.
ULUSLARARASI AKŞEHİR NASREDDİN HOCA ŞENLİKLERİ
Ülkemizi ve insanımızı gerçek kültürü ile tanıtmak ve Nasreddin Hoca'nın kişiliğiyle bütünleşen gülmeceyi evrenselleştirmek amacıyla, 1959 yılından beri her yıl 5-10 Temmuz tarihleri arasında bir şenlik düzenliyoruz: Akşehir Nasreddin Hoca Şenliği. 1974 yılında uluslararası boyut kazanan şenlik, mizah ağırlığı taşımakla beraber bilim, kültür ve sanatı temel almaktadır. Etkinlikler ve özellikle de yarışmalar, mizahın farklı alanlarını içerir. Özellikle mizahın evrensel dili olan karikatür önemli bir öğe olarak karşımıza çıkar. Şenlik süresince yerli ve yabancı konuklarla, Nasreddin Hoca'yı hatırlatan ve değerlendiren söyleşiler yapılır. Ayrıca kimi ulusal, kimi uluslararası boyutta; karikatür, gülmece, öykü, fotoğraf yarışmaları düzenlenir. Halk oyunları, konserler, tiyatro gösterileri, maçlar; karikatür, resim ve fotoğraf sergileri ise, kutlamaların vazgeçilmez renkleri olarak şenlik boyunca sürer. Kent merkezinde konukların ağırlanması, turistlerin kalabilmesi için oteller, misafirhaneler bulunur. Şenlikler sırasında gerek çevre il ve ilçelerden, gerekse Türkiye'nin başka yörelerinden, hatta yurtdışından binlerce kişi Akşehir'e gelir. Medya kuruluşları; hem şenliğe katılan ünlü sanatçıları ve bilim adamlarını, hem de şenlik aktivitelerini izlemek üzere Akşehir'de buluşur.
Geçtiğimiz yıl, ünlü bakırcılara yaptırılan, altı metre çapında, dört metre yüksekliğindeki "Dev Kazan" şenliklere damgasını vurmuştur.
Guiness Rekorlar Kitabı'na girmeye aday kazanan, Temsili Nasreddin Hoca Erol Günaydın, yoğurt mayalamış ve binlerce ziyaretçi Hoca'nın yoğurdundan tatmıştır. Bu olay, 700 yıllık Nasreddin Hoca gülmecesinin, 21. yüzyıla girerken Akşehirli torunlarının ince zekâlarıyla yeniden yorumlanmasına örnek oluşturmuştur.

     

SiteEkle.Web.Tr

GOOGLE ILICAK
 
 
  Tüm 63181 ziyaretçi (203066 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol